Etiğin Hayatımızdaki Önemi Nedir?

Her birimiz doğduğumuz an itibari ile toplumsal doğrular, öğretiler ve yasaklarla hayatımıza başlarız. Çoğu kez bu doğruları diğer bir deyişle toplum tarafından kabul görmüş değerleri sorgular ve kendi doğrularımızla örtüştürmeye, ve bize çoğu kez ters bile gelse kendi içsel dünyamızda anlamlandırmaya çalışırız. Peki ya bu değerler olmasaydı?

İnsan sosyal bir canlıdır.Bu sosyallik keyif verdiği kadar, her birimizin üzerinde çeşitli yaptırımlar, sorumluluklar ve uymak zorunda olduğumuz bazı kuralları da beraberinde getirir. Toplumsal ve sosyal kurallar bir nevi o toplumun etik değerlerini oluşturur ve her birimizi bu kurallara uymak zorunda bırakır. Öğrenciliğimize dönelim. Öğretmenlerimizin ve  okul müdürlerimizin uyguladıkları cezalar,disiplin kuralları hatta koca sınıfın önünde kalktığımız tek ayak manzaralarını düşündüğümüzde şu an bizi gülümseten  ama o anlarda hissettiğimiz karmaşık duyguları göz önüne aldığımızda gerekliliğini şu an daha iyi anlayabiliyoruz. İşte doğduğumuz andan ölümümüze kadarki süre zarfında yaşadığımız her olayın, çoğu yazılı olmamakla beraber beyinlerimize kazılı bir çok değer yargısı, ahlaki değer ve toplumsal uyum kurallarıyla olan bağlantısı yadsınamaz bir gerçek.

Bizi biz yapan ve diğer türlerden ayıran en büyük etken irademiz, beynimiz ve değer yargılarımız. Etik yaşamak her birimiz için kulağa korkutucu ve uzak durulası bir kavram gibi gelse de hepimizi koruyan, evrenin sistemsel bir döngü içerisinde adeta su gibi akmasını sağlayan belki de en önemli olgulardan biri.Toplumsal, sosyal, özel veya iş hayatımızın her evresinde hepimizin kurmaya çalıştığı düzen ve denge içerisinde diğer önemli kavramlardan ayrılmaması gereken ve yokluğu halinde en büyük kaos sebeplerinden biri hiç şüphesiz.

Bir yanıt yazın

Translate »
Bu sitede, site deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanılmaktadır. Çerez politikamızı ve gizlilik konusundaki hassasiyetimizi incelemek için genel açıklamalar sayfamıza göz atabilirsiniz.